28 Temmuz 2013 Pazar

The Wolverine (2013)





THE WOLVERINE1 (2013)

     Bir X-Men fanatiği değilim fakat çoğu kişi gibi ben de Wolverine’i severim. Başarı ile yaratılmış bir karakter. Filmlerdeki başarısının (Karakter açısından.) müsebbibi de Wolverine karakterini canlandıran Hugh Jackman. Hugh Jackman başarılı bir oyuncu. Özellikle The Fountain2 (2006) ve The Prestige3 (2006) filmlerindeki oyunculuğunu ben çok sevmiştim. The Wolverine filminde ve Wolverine karakterini oynarkenki oyunculuğu da karakterle uyumlu. Yönetmen James Mangold kendisini Cop Land4 (1997), Girl, Interrupted (1999), Walk the Line5 (2005) ve 3:10 to Yuma6 (2007) gibi filmlerle kanıtlamış, ortalama üstü bir isim.

     The Wolverine filmini Cinemaximum Kanyon sinemasında 3 boyutlu olarak izledim. Filmin 3 boyut olayı ilk yarıda güzeldi fakat 2. yarı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Filmin 3 boyutlu altyazısını becerememişler. Sinemaya çok giden birisi olmadığım için tam hatırlayamıyorum fakat 3 boyutlu olarak Avatar’ı izlerken altyazının sıkıntılı olduğunu hiç anımsamıyorum. Öyle ki filmin yüzde onunda bu altyazı sorunu mevcut. Herhalde derinliğini ayarlayamadılar. Ses olarak da filmin herhangi bir artısını söyleyemeyeceğim. Standart herhangi bir filmden pek bir farkı yok, ben algılayamadım.
     Filmde protagonistimiz, baş karakterimiz Wolverine. Pekiyi, bahsettiğim gibi tutarlı yaratılmış bir karakter, her şeyi ile dört dörtlük fakat karşısında bir antagonist yok. Wolverine kimle çatışıyor belli değil. Ha yüzeysel olarak Yakuza ya da diğer ufak düşmanlarını sayabiliriz fakat Wolverine ile eşdeğer ya da Wolverine’e yaklaşan bir düşman yok. Bunun yanı sıra sidekick7
 olarak da Wolverine güzel desteklenmemiş. Yanında bir iki kız ile oradan oraya gidiyor fakat bu kızların karakterlerinin hiçbir derinliği yok. Bu durumu hiç sevmedim. Gelelim filmdeki en sevmediğim kısma! Bu film de eğlenerek izlediğim Clash of the Titans8 filminin kötü bir devam filmi olan Wrath of the Titans9
 filmindeki saçmalık yüzünden berbatlaşıyor. Evet, zorlama aşk sahneleri! Filmi izledikten sonra fragmanını da izledim ve filmde Wolverine’in yanında o mekan senin bu mekan benim dolaşan kızı fragmanda bir kez bile göstermez isen ve hatta bu kızla Wolverine’e hiç gereksiz yere seks yaptırırsan, öpüştürürsen ben bu filmi beğenmem. Bu filmin bir gişe sıkıntısı olacağını da sanmıyorum nasıl olsa Wolverine’i seven herkes bu filmi izleyecek. Neden zorlarsın ki? Neden filmdeki öpüşme sahnesini fragmana koymazsın ki? (Eğer gişeyi önemsiyorsan.). Film bu konuda çok tutarsız ve çok can sıkıcı.
     Filmdeki dekorlar ve kostümler söz etmeye değecek kadar iyi değiller. Sıradanlar. Filmdeki birkaç iyi şey Japonya’daki giriş sahnesi, Wolverine’in ormandaki hayatı ve izlerken mest olduğum tren üzerindeki dövüş sahnesi. Yönetmen çok klişe olabilecek bir sahneyi öyle güzel çekmiş ki gerçekten çok keyif veriyor bu tren üstü sahnesi. Filmdeki nefret ettiğim sahneler ise cenaze törenindeki kendilerinin aksiyon sahnesi olduğunu düşünen sahnelerdi. Yönetmene birisi kamerayı sallayarak bir şeyler çekince sahnenin “çok aksiyonlu” olacağını söyleyip kandırmış sanırım. Bunun haricinde son sahne de berbattı fakat bunun vebali yönetmenin değil de senaristlerin. Filmin ilk yarısında her şey güzel giderken ikinci yarısı gerçekten berbattı. Bu gereksiz aşk sahneleri ve de bu zorlama son filme hiç yakışmamış. Senaristler akıcı bir son yazamayıp bütün olan biteni antagonistleri sandıkları karaktere söylettirip kitaptaki en eski numarayı yaptırıyorlar ve bunu da ortalama üstü seyirci yemiyor maalesef. Filmi batıran şey senaryo olmuş. The Wolverine hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum. Wolverine karakterini izlediğim için memnun ayrıldım fakat The Wolverine filmini izlediğim için hiç memnun ayrılmadım maalesef. Filmin genelini hiç beğenmedim, hiç bu kadar gişe odaklı bir film izlememiştim.

1 Wolverine
2 Kaynak
3 Prestij
4 Güçlüler Bölgesi
5 Sınırları Aşmak
6 3:10 Yuma Treni
7 Yancı.
8 Titanların Savaşı
9 Titanların Öfkesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder